26 Kasım 2023 Pazar

İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ TEPEKENT KAMPÜSÜ AÇIK ALANLARINDA SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜMLER

 

İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ  TEPEKENT KAMPÜSÜ AÇIK ALANLARINDA SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜMLER


Özet

Günümüzde etkilerini iyice göstermeye başlayan iklim krizi, doğal kaynakların azalarak tükenme noktasına gelmesi, fosil yakıt kullanımının çevreye gittikçe zarar vermesi, savaş ve olağanüstü durumlarda enerjiye erişimin zor ve pahalı olması gibi nedenlerden dolayı sürdürülebilir yaklaşımlar ön plana çıkmaktadır. Yapılı çevreyi ve buradaki açık alanları daha efektif kullanmayı öngören bu yaklaşım, geri dönüşüm ve kaynakları doğru kullanmayı önermektedir. Tasarlanacak alana ilişkin fiziksel ve doğal çevre analizleri doğrultusunda uygun tasarım yapılıp, doğru malzeme ve bileşenler kullanılarak inşa edilen mekanlar kullanıcılara görsel, ısıl, işitsel konfor sunmayı hedeflenmektedir. Uzun vadede tasarruf sağlayan bu tasarımlar hem ekonomiktir hem de sürdürülebilirlik ilkelerine uyum sağlamaktadır. Yenilenebilir enerji üreten ve geri dönüşüme katkı sağlayan bileşenleri (kompost alanları, fotovoltaik panel vb.) barındıran bu tasarımlar hem kullanıcılar hem de gezegen için oldukça avantajlıdır. Fosil yakıtların yoğun kullanımından dolayı oluşan çevre kirliliği, iklim krizi, kaynakların azalması ve enerji etkin tasarımların uzun vadede ekonomik ve sürdürülebilir olmasından dolayı bu yaklaşımın yakın zamanda tasarım konsepti olmaktan çıkıp yapının sağlam, ekonomik ve estetik olması gibi temel ilkelerin yanında yer alacağı yüksek bir ihtimal taşımaktadır. Bu yazıda enerji etkin tasarım ilkelerinden bahsedilip İstanbul Arel Üniversitesi Tepekent Kampüsü açık alanları örneği üzerinden bu ilkeler irdelenmiştir. Bununla beraber İstanbul Arel Üniversitesi Tepekent Kampüsü açık alanlarına yapılacak iyileştirici öneriler sunulmuş ve bu öneriler   mavi, yeşil ve gri altyapılar olmak üzere gruplandırılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Enerji etkin tasarım, sürdürülebilir çözümler, kampüs açık alanları

1. Giriş

Sanayi Devrimi’yle kırsaldan kente artan göç hareketleri yeryüzünün en önemli sorunlarından biri olan iklim değişikliğinin başlıca sebeplerinden biri olmuştur. Birleşmiş Milletler verilerine göre kentlerde yaşayan sayısı her geçen gün artmakta ve 2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun %68’i, Türkiye nüfusunun %85’inin kentsel alanlarda yaşayacağı öngörülmektedir. Bununla beraber tüketim odaklı büyüme, kaynakları aşırı ve kontrolsüz kullanmayı beraberinde getirirken artan nüfus, ulaşım ve inşaat sektörünün gezegeni daha çok kirletmesine ve karbon salınımının artmasına sebep olmaktadır. Dünyadaki karbon salınımının yarısını oluşturan inşaat sektörü ve yapılaşma, iklim değişikliğinin yanında kentsel ısı adası etkisi oluşumuna da sebep vermektedir. Günümüzde inşa edilen binaların çok büyük bir kısmı aktif sistemler kullanılarak inşa edilmiştir ve bu binalar enerji kaynağı olarak fosil yakıtları kullanmaktadır. Birincil enerji tüketiminin %40’ından sorumlu olan binalar, tükettikleri yakıtlar dolayısıyla küresel iklim değişikliğine ve sera gazlarının artmasına sebep olmaktadır. Yaşanan petrol krizleri, karbon emisyonunu azaltma çabaları, ülkeler adına enerji kullanımında dışa bağımlılığı azaltma isteği ve ekonomik nedenlerden dolayı enerji etkin tasarımlar hususunda çalışmalar başlamıştır. Kullanıcılara ve çevreye sağladığı faydalar açısından enerji etkin tasarımlar, günümüzün ve geleceğin temel tasarım prensipleri arasında yer almaktadır. Özellikle enerji açısından dışa bağımlı olan ülkemizde pasif sistemlerin ve sürdürülebilir çözümlerin kullanımı zorunluluk taşımalıdır. Birincil enerji kaynaklarının kullanımının yıllar içinde arttığı ülkemizde bu enerji kaynaklarının kullanımı 2000- 2015 yılları arasında %64 artmış ve bu enerji kaynaklarının ithal edilme oranı %74,9’a çıkmıştır. Bu olumsuz artışların önüne geçmek adına pasif sistemler ve enerji etkin tasarımlar daha verimli ve daha çok sayıda kullanılmalıdır. 

2.Bulgular

2.1 İklim Sığınakları

Bu araştırmada iklim sığınağı projelerinde kullanılan sürdürülebilir uygulamalar irdelenmiş ve bu uygulamaların İstanbul Arel Üniversitesi Tepekent Kampüsüne uyarlanabilmesi tartışılmıştır. Kullanıcıları yağış etkilerinden ve olumsuz hava koşullarından korumayı hedefleyen bu yaklaşım mavi, yeşil ve gri altyapılar olarak sınıflandırılmıştır. İstanbul Arel Üniversitesi Tepekent Kampüsü açık alanlarındaki sürdürülebilir çözümlerinde bu sınıflandırmanın kullanılması yanı sıra kullanıcılara işitsel ve görsel konfor sunulması da hedeflenmiştir.

2.1.1 Barselona İklim Sığınakları Projesi

Barselona’da artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar sebebiyle önlem planları yapan Kent Konseyi, İklim Sığınakları Ağı oluşturmaya karar vermiştir. Öğretmen ve öğrencilerin iklim değişikliği hakkında bilinç kazanması amacıyla projenin okul topluluklarında yapılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda yapılan çalışmalar şunlardır:

Yeşil Altyapı: Açık alanlar yeşillendirilerek sert zemin hacmi azaltılmıştır. Yeşillendirme yapılırken doğal malzemeler kullanılmıştır. Bitki sayısı arttırılmış yeşil duvarlarla ve yeşil pergolalarla ısıl ve görsel konfor sağlanmıştır.

Mavi Altyapı: Çocukların suyla olan temasını arttırmak için açık alanlara su ögeleri eklenmiştir.

Gri Altyapı: Isıl ve görsel konfor sağlaması amacıyla pergolalar ile gölgelendirme yapılmış, yapıda güneş kontrol elemanları ve tenteler kullanılmıştır.

2.1.2. Paris OASIS Projesi

Paris’teki sıcaklık artışları, yoğun yapılaşma dolayısıyla oluşan kentsel ısı adası etkisi ve altyapı sorunlarından dolayı oluşan olumsuz etkilere yönelik Paris OASIS Projesi geliştirilmiştir. Okul bahçelerini ilkime uyarlı alanlar haline getirmeyi amaçlayan bu projede şu çalışmalar yapılmıştır:

  1. ·Okulların bahçeleri doğal ve geçirgen malzemeler kullanarak iklime uyarlı alanlar haline getirilmiştir. Bu geçirgen malzemeler suyun toplanıp kaynakların kontrollü kullanılmasını sağlarken kentsel ısı adasının engellenmesi yönünde olumlu etkiler göstermiştir.
  2. ·Mavi altyapı kapsamında bu açık alanlara serinletici su ögeleri eklenerek kullanıcılara ısıl konfor sağlanmıştır.
  3. ·Yeşil altyapı kapsamında ağaçlandırma yapılarak bitki çeşitliliği arttırılmıştır.
  4. ·Gri altyapı kapsamında açık alanlara her kesimden kullanıcıya hitap edecek şekilde açık alan donatıları eklenmiştir.

3. Değerlendirme ve Öneri

Bu örnekler doğrultusunda İstanbul Arel Üniversitesi Tepekent Kampüsü açık alanlarında mavi, yeşil ve gri altyapı olmak üzere üç ana başlıkta sürdürülebilir tasarımlar yapılacaktır. Öncelikle Tepekent Kampüsü’nün orta avlusu yeniden düzenlenecektir. Sert zeminden oluşan avlu hem verimsiz bir alan oluşturmakta hem de estetik olmayan bir görüntü sunmaktadır. Bir mekânın sürdürülebilir olmasının koşullarından biri alanın verimli kullanılması ve uyum sağlayabilmesi olduğundan bu avluda birden fazla aktiveye hizmet edebilecek dönüşebilen esnek mekanlar oluşturulacaktır. Okulun hem toplanma alanı hem konser alanı hem de sosyalleşme alanı olan bu avluda açık ve yarı açık tasarımlar yapılarak kullanıcılara hem iklime hem de aktiviteye uyum sağlayabilen mekanlar yaratılacaktır. Yarı açık alanların tasarımlarında tente ve açılıp kapanabilen mimari ögeler kullanılarak mekânın kullanımında maksimum verim sağlanacaktır. Bu mimari ögeler fotovoltaik panellerle bütünleşmiş tasarlanarak enerji tüketimini negatif yöne çevirecektir.

Avludaki sert zemin hacmi azaltılıp alan yeşillendirilecektir. Bitkilerin karbon emisyonunu azaltma etkisi yanında kullanıcılara sunduğu ısıl görsel ve işitsel konfordan yararlanmak da hedeflenmektedir. Doğal çevre analizleri doğrultusunda seçilen bitki türleri doğru şekilde konumlandırıldıklarında oluşturdukları gölgelerle kullanıcılara ısıl ve görsel konfor sunacaktır. Sert rüzgarlara maruz kalan avlu doğru peyzaj ögelerinin doğru yerlerde kullanılmasıyla rahatsız edici rüzgâr etkisini azaltarak ve tozları tutarak kullanıcılara işitsel ve ısıl konfor sağlarken solunum ve göz sağlığı açısından oluşabilecek olumsuz durumları önleyecektir. Avluya uygulanacak sürdürülebilir çözümler okul binasının avluya bakan cephelerindeki ısı kayıp ve kazançlarına dolaylı yoldan olumlu etki edecektir.

Kampüste atıl durumda bulunan alanlar kompost alanı olarak kullanılacaktır. Bu noktada Tepekent Kampüsü’nde bulunan gastronomi bölümüyle birlikte çalışılacaktır. Zemin katta bulunan gastronomi sınıfları ve sokak arasında kalan boş alan kompost kovalarının yerleştirildiği alana dönüştürülecektir. Birinci katta bulunan yemekhaneden gelen evsel atıklar ve gastronomi bölümünün evsel atıklarını geri dönüştürebileceği bu alan bahsedilen iki mekânın da en kolay şekilde ulaşabileceği şekilde düşünülmüştür. Yemekhanenin mutfağın oldukça yakın olan bu alana koridordan açılan bir kapıdan çıkılacaktır. Zemin kattaki gastronomi sınıfları da sol taraflarında kalan merdiveni kullanarak üst kattaki koridora ulaştıktan sonra yemekhane ile aynı aksı takip edeceklerdir. Sokak ve kompost alanı arasında kalan alana sık yapraklı köknar ve ladin ağaçları ekilerek görüntü kirliliğinin önüne geçilecektir.

Kotun en düşük seviyede olduğu kampüs alanları kullanılmamaktadır. Bu alanlarda eğimden yararlanarak su toplama dereleri tasarlanacaktır. Bu dereler yakınlarındaki bitkilerin sulanmasını sağlayarak hem su tasarrufu sağlayacak hem de çevresinde bitki topluluklarının oluşmasına fırsat vererek estetik bir görüntüsüyle beraber çevreci bir yaklaşım oluşturacaktır. Bu alan serinletici etkisiyle kullanıcılara ısıl konfor sağlayarak iklim sığınağı görevi üstlenecektir. Ayrıca kampüsün bulunduğu alan eğimli olduğu için bu dereleri ve drenaj sistemlerini oluşturmak için daha az hafriyat yapılıp daha az enerji harcanacaktır.

Okul binasında bulunan iç avlular halihazırda kullanılmamaktadır. Bu alanlar işlevlendirilerek esnek mekanlara dönüştürülecek ve peyzajlandırılacaktır. Yeri geldiğinde derslik yeri geldiğinde sosyalleşme alanı olarak kullanılabilecek bu mekanlar bu esnekliği açık ya da açık alan oluşturabilecek mimari ögelerin kullanılmasından alacaklardır. Orta avluya göre daha küçük bir alan olması, dört tarafının duvarlarla çevrili olması ve alanı çevreleyen duvarların yüksek olası sebebiyle fiziksel çevre kontrolünün sağlanması orta avluya göre daha kolay olan bu iç avlular derslik olarak yılın uzun dönemlerinde kullanılması açısından orta avlu ya da açık alanlara göre daha avantajlıdır. Örnek vermek gerekirse dört duvarla çevrili olması ısıl konforu sağlama açısından açık alanlara göre daha az zahmetlidir. Çünkü bu duvarlar kışın ısı kaybını engeller ve kullanıcıları olumsuz rüzgâr etkilerinden korur. Mekânın üstündeki açıklığın diğer mekanlara göre küçük olması sebebiyle olumsuz yağış etkilerinden korunması da daha az malzemeyle sağlanacaktır. Sürdürülebilir bir yaklaşım olan minimum yapı malzemesi kullanımı mekanı çevreleyen duvarların yüksek olası ile de ilişkilidir. Yüksek olan duvarlar güneş kırıcı görevi gördüğü için fazladan güneş kırıcı kullanmanın önüne geçilecektir. Bu durum yaz aylarında aşırı ısınmanın ve görsel konforu olumsuz etkileyen faktörleri azaltacaktır.

Mavi altyapı: Kotun düşük olduğu seviyede tasarlanacak su toplama deresi serinletici etkisiyle ısıl konfor sağlaması ve su tasarrufu sağlamasıyla mavi altyapı örneğidir.

Yeşil altyapı: Orta avluda ve iç avlularda yapılan yeşillendirme çalışmaları, su toplama deresi etrafında oluşturulacak bitki toplulukları ve kampüs alanı sınırlarında ağaç kullanımı; biyoçeşitlilik oluşturma, peyzaj ögeleri ile fiziksel çevre kontrolü sağlama ve karbon emisyonunu azaltma anlamında yeşil altyapı örnekleridir.

Gri altyapı: Orta ve iç avluda kullanılan yarı açık mekân yaratan mimari ögeler görsel ve ısıl konfor sağlaması yönünden fiziksel çevre kontrolü sağlarken birinci katta oluşturulan kompost alanları geri dönüşüme yaptığı katkı açısından gri altyapı örneğidir.

4. Sonuç

Bu çalışmada İstanbul Arel Üniversitesi Tepekent Kampüsü açık alanları için tasarım önerileri geliştirilmiştir. Sürdürülebilir tasarım yaklaşımına sahip bu önerilerin yararları şu şekildedir:

  1. ·Bu projenin üniversite kampüsünde uygulanması hem fazla kişinin bilinç kazanmasını sağlayacak hem de durağan bir alan olmadığı için bu bilincin bir kültüre dönüşmesini sağlayacaktır.
  2. ·Öğrenciler ve eğitimciler için keyifli ve işlevsel mekanlar yaratan bu yaklaşım okulda geçirilen zamanı daha keyifli ve verimli kılacaktır.
  3. ·Mavi, gri ve yeşil çözümlerle kullanıcılara görsel, işitsel ve ısıl konfor sağlanacaktır. Bununla beraber yaratılan bu mekanlar iklim sığınağı olarak kullanılabilecektir.
  4. ·Yaratılan yeşil alanlarla kullanıcılara estetik ve konforlu mekanlar yaratılması dışında karbon emisyonunu azaltıcı etkilerinden dolayı bu tasarım fikirleri küresel çapta sürdürülebilir bir yaklaşımda bulunacaktır.
  5. ·Yapılacak uygulamalar kentsel ısı adası etkisini azaltacaktır.

İklim değişikliğinden oldukça etkilenen bir iklim kuşağında bulunan Türkiye’de buna benzer projelerin geliştirilmesi ülkemizin kaynaklarını daha uzun süre kullanmasını sağlarken enerjide dışa bağımlılığını azaltacaktır. Özellikle okul binaları ve kamusal alanlarda geliştirilecek projeler toplumsal bilinç oluşmasına katkı sağlayacaktır. İklim değişikliğini hissettiğimiz bu günlerde yapılacak bu tarz projeler İstanbul gibi kentsel ısı adası etkisinin arttığı büyük şehirde yaygınlaştırılmalıdır.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ TEPEKENT KAMPÜSÜ AÇIK ALANLARINDA SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜMLER

  İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ  TEPEKENT KAMPÜSÜ AÇIK ALANLARINDA SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜMLER Özet Günümüzde etkilerini iyice göstermeye başlaya...